Ömer Lütfi Kanburoğlu, Su israf etmemek için oturdukları siteye biyolojik arıtma tesisi kuran Ankaralılar yine de belediyeye atık su parası ödüyorlar. Bu gasp değil de nedir?

 

Ankara’da su kesintisi

 

 

 

Global ısınma neticesinde oluşan kuraklıktan Ankara’da nasibini aldı. Sonunda Ankara’da su kesintileri başladı.

 

Şehre su temin etmekle görevli Büyükşehir Belediye Başkanına göre barajlarda su bitti ve bunun ilk sorumlusu kuraklık, ikincisi ise gerekli tasarrufu yapmayan Ankara halkı.

Başımıza ne geliyorsa bu halk yüzünden geliyor efendim. Bu halk ne oy vermeyi, ne de su kullanmayı biliyor.

 

Belediye Başkanına göre halk yeterli tasarrufu yapmamış; Türkiye Cumhuriyeti’nin en pahalı suyunu kullanan Ankara halkı zaten suyu boşa akıtıp, fuzuli yere para ödemeye çok meraklıdır.

İşi gücü yok sürekli tuvalete gider, lüzumsuz yere çay demler, hiç gerek yokken çamaşır yıkar, sıcaklığın gölgede kırk derece olduğu şu günlerde arada sıra da olsa da duş yapar; ne gerek varsa…

Üstelik kullandığı bu su için de belediyeye Türkiye’nin en fahiş su parasını öder. Bakmayın siz sayın başkanın en ucuz su Ankara’da iddiasına. Ankara’da kademeli su tarifesi uygulaması vardır ve 10 metreküpten fazla su kullanırsanız tarife katlanır ve Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanırsınız.

On metreküp su ise belediyenin bir buçuk aydan önce fatura yazmaması sebebi ile zaten her Ankaralı tarafından otomatikman aşılır. On metreküpün altında  su kullanan Ankaralıya henüz rastlanamamıştır.

 

Ben  Ankara’nın gözde sitelerinden birinde oturuyorum. Elli dönüm yeşil alanımız var. Geçenlerde genel kurula biyolojik arıtma tesisi kurma teklifli götürdüm, çorbada bizim de tuzumuz bulunsun; öyle ya su boşa akmasın kanalizasyona verdiğimiz suyu arıtalım, bahçe sulayalım. Böylece bir damla su kanalizasyona gitmemiş olur.

 

Güzel düşünce değil mi?

 

Meğer işin içinde başka şeyler varmış, genel kuruldakiler "kim bu keriz" der gibi suratıma bakınca biraz kuşkulandım ve şunları öğrendim:

Bunu çok daha önce Ankara’nın en güzel sitelerinden MESA Koru sitesi zaten yapmış. Adamlar biyolojik arıtma tesisi kurmuşlar bir çuval para vermişler, masraf yapmışlar kanalizasyona hiçbir şey atmıyorlar. Arıttıkları su ile de bahçe suluyorlar. İşte size bir vatanseverlik örneği; ülkemin kaynakları israf edilmiyor, adamlara bir de madalya takmak lazım…

 

Bilmeyenler için söyleyelim bu biyolojik arıtma tesisinin hem kuruluş hem de işletme maliyetleri bayağı yüksek. Kurduktan sonra da elektrik, kimyasal vs. işletme giderleri var.

MESA Koru buna rağmen bu tesisi işletmeyi sürdürmüş; ama belediye sitenin artık kanalizasyonla bir işi olmamasına rağmen onlardan hala atık su parası almaya devam etmiş. Site yöneticileri belediyeye “kardeşim biz kanalizasyona bir şey atmıyoruz, bari bizden atık su parası alma” diye müracaat etmekten artık bezmişler, mahkemelik olmuşlar ama heyhat laf anlatmak ne mümkün belediye "ille de atık su parası vereceksiniz" diye tutturmuş.

 

Öyle mi?

 

Hal böyle olunca şebeke suyu ile bahçe sulamak daha ucuza geldiği için onlar da tesisi kapatmışlar. Şimdi Belediye çıkmış Ankaralılar suyu israf ediyor diyor.

 

Yok ya?

Sayın Başkan, popülizmi bırak işini yap işini…

 

Kalın sağlıcakla,

 

omerkanburoglu@yahoo.co.uk  31  Temmuz  2007